Göcek; Fethiye Körfezi içerisinde yer alan ve Göcek Koyu olarak anilan sahil bandinda yogunlasmis bir yerlesim yeridir. Denize açilan Güney yönü hariç etrafi dik Toros daglariyla çevrili olan Göcek, bu daglarin arasina sikismis sinirli bir araziye sahiptir. Göcek içinde bulundugu körfezin cografi yapisi nedeni ile sakin ve korunakli bir liman görevi görmektedir. Birbirinden güzel sayisiz koylari, irili ufakli adalari ve turkuaz sulari ile tatilciler ve deniz tutkunlari için aranan tüm özellikleri bünyesinde barindirir. Göcek koyunun bu özellikleri açik deniz ve mavi yolculuk sevenlerin tekneleri için de mükemmel bir mola verme ve barinma noktasi olmustur.

Göcek, geçmiste Likya uygarliginin gelismis iki kenti olan Telmesos (Fethiye) ve Kaunos (Dalyan) arasinda kalmis bir Likya yerlesimidir. Ne yazik ki bir çok nedenden ötürü antik Kalimçe'den bugüne çok az yapi kalmistir. Ana yerlesim alani da net olarak tespit edilemedigi için de herhangi bir kazi çalismasi yapilmamistir. Ana kaynak olan antik dönem yazarlarinin da eserlerinde varligi ve hikayesi hakkinda yeterli bilgi vermemesi yerlesimin geçmisinin sir olarak kalmasini sagliyor. Ancak koylarda ve Fethiye yolu üzerinde rastlanan kaya mezarlari, anit mezar ve hamam görülebilir.

Ayrica Tersane Adasinda antik ve yakin dönemden kalma kalintilar bulunmaktadir. Bölgenin cografi yapisi dikkate alindiginda mitolojide yeralan Daidalos ve Ikarus efsanelerinin de Göcek'te geçtigi düsünülebilir. Göcek'ten tekne turlari ile ulasilan Kapidag yarimadasi üzerinde ise Krya, Lisai ve Iydai antik kentleri bulunmaktadir. Ulasim zorlugu nedeni ile bu antik yerlesimlerde de kazi yapilamamistir. Ancak bu yerlesimlerden günümüze görülebilir kalintilar ulasmistir.

YASSICA ADALAR; Öyle küçücük adalar ki, tek tek adlari bile yoktur. Hepsine birden Yassicalar denilip geçilmis. Adalarda hiç bir tesis yok. Büyükçe olaninin denize uzanan kumsalli burnunun ucunda küçücük bir havuzcuk olusuyor. Minik bebekler için özel olarak yapilmis gibi. Burada adalar arasinda yüzme macerasini da korkmadan deneyebilirsiniz. Adalar arasindaki en yakin mesafe 12 metredir. Yarim saat kadar yüzebiliyorsaniz dört adayi dolasabilirsiniz. Dilerseniz adalara çikip yürüyebilirsiniz. Yalniz yaninizda spor ayakkabi bulundurmayi unutmayin.

GÖCEK ADASI; Göcek Adasi, Göcegin dogal bir liman olmasindaki en büyük etkendir. Göcek'in tam girisinde bulundugu için Göcek'i Gün Dogusu, Kesisleme ve Kible yönünden esen rüzgarlardan büyük bir oranda korur. Bu ada üzerinde irili ufakli çok sayida plaj vardir. Yatçilar tarafindan en çok ziyaret edilenleri bati yönündeki bati koyu ve dogu yönündeki incirli koy'dur. Adada incirli koy disinda hiç bir ticari alan yoktur. Incirli koy'a yaz aylarinda Göcek Belediye Marinasidan her saat basi dolmus tekneler çalismaktadir. Ayni zamanda bu tekneler her saat basinda koydan Göcek yönüne haraket etmektedir.

ZEYTINLI ADA; Yassicalarin güney ucunda. Adindan da anlasilacagi üzere ada zeytin agaçlariyla kapli. Özel mülk olan tek ada. Adada Osmanli dönemine ait bir zeytin sikma atölyesi de var.

GÖSÜN KOYU; Domuz adasinin güneyinde, girisi epeyce dar, çevresi çam ve zeytin agaçlariyla kapli uzunca bir koydur. Koyun uç noktasinda karaya çikanlar, kaya mezarlari ve antik kalintilarla karsilasacaklardir.

AYTEN KOYU; Club Marina'nin yanindan geçerek devam edeceginiz yol sola dogru keskin bir dönüs yapip, deniz seviyesine indiginde, çam agaçlarinin denizle iç içe oldugu sirin Ayten Koyu'na vardiniz demektir. Bu koyda herhangi bir tesis bulunmamakta. Denizi hafif taslik olmakla beraber her zaman sicak ve sakindir.

TERSANE ADASI; Körfezdeki adalarin en büyügüdür. Mübadele sonrasinda bosaltilmis eski Rum yerlesiminin kalintilari yer aliyor adada. Adanin adini aldigi bir tersane ve gözetleme kulesinin kalintisi karsiniza çikacak ada gezisinde. Denizcilerin yaz ve kis koylari adini verdikleri iki koy, mavi yolculuk ve günübirlik gezi teknelerinin ugrak yeridir. Dar bir bogazdan girdikten sonra karsiniza çikan kis koyu birçok yatçinin aniden çikan rüzgarlarda korunmak için sigindigi noktalardan bir tanesi.

DOMUZ ADASI; Prens adasi da deniyor. Bir zamanlar adada bol yaban domuzu bulunurmus. Adanin rüzgara kapali limanina tekneler rahatlikla yanasiyor ve demirliyor.

HAMAM KOYU (CLEOPATRA); Mavi yolculuk ve günübirlik tekne turlarinin ugramadan geçmedigi koy. Mavi yolculuk tekneleri ve yatlar gecelemeyi çok seviyor. Günübirlik tekneler ise genellikle yemek molasini bu koyda veriyor. Iskelenin hemen yani basinda, bir bölümü sular altinda kalmis Bizans manastiri kalintilarini göreceksiniz. Tekneden çikip kiyi boyunca ve orman içinde keyifli bir yürüyüs yapabilirsiniz. Kiyida yatlara hizmet veren çardak lokantalar var. Kendinize güveniyorsaniz Kleopatra Hamam Koyu ya da Yavansu'dan tepeye dogru yaklasik yarim saatlik bir yürüyüsle antik kent Lydae'ye çikabilirsiniz.

TASYAKA KOYU; Tersane Adasinin kuzeybatisinda yer alan Tasyaka koyu, ressam Bedri Rahmi Eyüboglu ve arkadaslarinin 1970'li yillarda ziyaret ederek hayran kaldigi ve bu seyahat esnasinda bir kaya üzerine yaptigi balik resmi nedeniyle Bedri Rahmi Koyu diye aniliyor. Koyda salas lokantalar ve yatlarin yanasmasi için ahsap iskeleler bulunuyor. Suyu güzel çesme, zakkumlarla süslenmis çakilli bir plaj, Bedri Rahmi'nin kayaya yaptigi balik resmi, sanatçi Azra Erhat'in çakil taslarindan uçurtma mozaigi koya ilgiyi artirir. Kuzeyde çesme tarafindaki kayaliklara oyulmus kaya mezarlari, teknelere hizmet veren restoranin bulundugu düzlükte buz gibi su kaynagi dikkat çeker. Kaynak etrafi betonla çevrilmis ve küçük bir havuz elde edilmis. Sicak günlerde havuz çekiyor insani. Düzlükteki patikayi bulup yokusu tirmananlar yarim saatlik yürüyüs sonunda üç bes haneli Kilisebelen Köyüne ulasiyor. Dalaman ovasini, Havaalanini, Kocagöl ve Baba adayi içine alan manzara çok güzel.

SARSALA KOYU; Korunakli yapisi ve dogal plaji ile hem denize girmek hemde teknede gecelemek için tercih edilen koylardandir. Uzun çakilli plaji, arkada içlere dogru giren agaçlikli ovasi, çam agaçlariyla kapli daglarla çevrelenmis olmasi Sarsala'yi çekici kilar. Teknelerin en çok baglandigi Küçük Sarsala koyunda bir restoran ve iskelesi bulunur. Bu koydan Tasyaka koyuna dogru yüründügü taktirde Likya uygarligindan kalma kaya mezarlari gezilebilir.

YAVANSU VE GÖBÜN KOYLARI; Tropikal cografyalarda rastlanabilen nefes kesen sualti görüntülerine sahiptir. Her iki koyda bulunan ve tekne yolcularina hizmet veren restaurantlar size bu güzel atmosferde farkli anlar yasama imkani verir. Kapi ve Merdivenli koylarinin sessiz ve sakin kimligi, yalnizlik arayan tekne yolculari için yemyesil çamlarin arasinda kaybolmanizi saglayacaktir. Kolaylikla karaya çikmanizi saglayan sahil bandindan kiyiya çikip, kisa yürüyüslerle çevreye göz atip tanima imkani bulabilirsiniz.

SIRALI BÜK LIMANI; Küçük ve büyük Hurmali koylarini içerir. Isteyen yat ve tekneler baglanabilir.

OSMAN AGA KOYU (ÇESMESI); Hafta sonlarinda yerli halkin piknik yapmak ve dinlenmek için tercih ettigi koylardan biridir. Koy içerisinde yilin 12 ayi akan bir çesme mevcuttur.

AT BÜKÜ (KARGILIK-KARANLIK KOY); Koy içerisinde yerli halkin kargi diye adlandirdigi kamislar vardir. Koyun durgun denizi özellikle çocuklu aileler tarafindan tercih edilir.

GÜNLÜKLÜ KOY; Günlüklü koy, yakin çevreden piknige gelenlerin de akinina ugradigi, plaji ve çevresi güzel bir koydur. Sahilinde çesme de vardir. Günlüklü içinde kalabaliktan uzaga baglanmak isteyenler için küçük ve korunakli koylar da vardir.

BOYNUZ BÜKÜ; Koy içinde yatlarin yanasmasi için ahsap bir iskele bulunmaktadir. Günlük agaçlariyla kapli koyda yapilacak kisa yürüyüslerde çok sayida bitki türü ve kus türüne rastlamak mümkündür.

KILLE BÜKÜ; Kille bükü sahilinde plaj, plajin arkasinda çamlarin gölgesinde bir kilise kalintisi bulacaktir karaya çikanlar.